Aylin  2. sınıfa giden bir öğrenci. Her alanda yaşıtları kadar sağlıklı ve zeki görünüyordu. Yürümesi konuşması zamanında olmuştu. Fiziksel bir rahatsızlığı yoktu. Bazen öyle sorular sorardı ki anne babası cevap vermekte zorlanırdı. Okul hayatı başlayıncaya kadar her şey güzeldi. Sorunlar okulla birlikte başladı. İsteyerek severek okula başlayan Aylin, gün geçtikçe okuldan derslerden soğuyordu. Yaşıtları okumayı söktüğünde, o daha sesli harfleri karıştırıyordu. Sınıftakiler onu sınıfın en tembeli diye adlandırmıştı.. Arkadaşlarından geri kalmasına üzülüyor, giderek içine kapanıyordu. Annesi Zehra Hanım’ın üstün çaba ve sabrıyla Aylin, 1.sınıfın sonlarına doğru hecelemeye başlamıştı.2.sınıfının ortalarında halen akranları gibi okuyamıyor, sık sık hata yapıyor, okuduğunu anlayamıyordu.

Zehra Hanım, kızında zeka sorunu olabilme ihtimalini bile düşünmeye başlamıştı. Ancak Aylin çevresiyle iletişim kurmada, çevresindeki olaylarım farkına varmada oldukça iyiydi. Bir sorun vardı ama neydi?

Merhaba Sevgili Anneler, Babalar! Eğer çocuğunuz Aylin’in yaşadıklarına benzer sorunlar yaşıyorsa lütfen dikkatle okuyun.

Herhangi bir beyin patolojisi olmayan duyusal bir özrü olmayan, normal ya da normalin üstü bir zekaya sahip olmasına rağmen okuma-yazma, matematik, zaman ve mekanda yönelme alanlarından biri ve birkaçında önemli güçlüklere yol açan bozukluğa “Özel Öğrenme Güçlüğü (ÖÖG)” diyoruz.

Özel Öğrenme Güçlüğü yaşayan öğrencilerin sorunları, maalesef ne aileler ne de eğitimciler tarafından tam olarak anlaşılmadıkları için, artarak devam eder. Kendine saygısı azalan çocuğun ileriki yıllarda uyum ve davranış sorunları yaşaması kaçınılmaz olur. Araştırmalar bu öğrencilerin %40 oranında okulu terk ettiklerini göstermektedir.

Özel Öğrenme Güçlüğünün belirtileri nelerdir?

Okul döneminde okuma geç ve zor öğrenilir. Okuma yavaş ve hatalı olur. Yazı bozukluğu sıkça görülür. Okuduğunu anlama sorunu vardır. “d” ile “b”, “p” ile “b” harfleri karıştırılır. Hece atlanır ya da eklenir. . Harflerin sırası karıştırılır: “koç” yerine “çok” gibi Çarpım tablosunu öğrenmekte önemli güçlük yaşar. Motor koordinasyon sorunu yaşanır. Sağ ve solu sıklıkla karıştırırlar. Dikkat dağınıklığı ve unutkanlık görülür.

Bu durumu yaşayan çocuğun anne-babasının neler yapması gerekir?

Anne babanın çok geç kalmadan ve zarar büyümeden uzman yardımına başvurması gerekir. Tedavi edilmedikleri takdirde bu çocuklardan başarı beklenemez.

Ailenin sabırlı, anlayışlı olması çok önemlidir. Birçok aile çocuğun kasıtlı olarak böyle davrandığını düşünerek çocuğu suçlar. “ Tembel” diye etiketler. Zaten okulda birçok sorunla başa çıkmaya çalışarak yıpranan çocuk, ailesinden de destek göremeyince psikolojik problemlerin içinde bulur kendini.

Ailenin çocuğun yapamadıklarına değil, yapabildiklerine odaklanarak ilgi ve yetenek alanlarını desteklemesi gerekmektedir. Özgüveni için sosyal faaliyetlere yönlendirmesi takdir ve teşvik edilmesi önemlidir. Çocuktan beklentilerimiz tamamen onun öğrenme hızına ve seviyesine göre olmalıdır. Büyük beklentiler büyük hayal kırıklıklarına ve öfkeye neden olabilir.

Tedavi edildiklerinde yaşıtlarını yakalayabilirler mi?

Tedavinin amacı, zeka değil öğrenme sorunu olan bu öğrencilerin ,okuma-yazma alanında yaşadığı güçlükleri gidererek ,toplum içinde kendine güvenen, kendini ifade edebilen birey olmalarına yardımcı olmaktır.Yeteneklerinin ve güçlüklerinin farkında olarak ,kendilerine uygun seçimler yapmalarını sağlamaktır. Bu öğrenciler, okul hayatlarında zorlansalar da, meslek hayatlarında başarılı olabilirler.

Edison, John Lennon, Steven Spielberg, Michelangelo, John F.Kenedy, Tom Cruise, ünlü gazeteci Can Dündar gibi isimler mücadaleler sonucu toplumda önemli yerlere gelebilmiş ünlü isimlerdir.

Psikolog Gülten İKİZOĞLU
gultenikizoglu@gmail.com