Makaleler
ERGENLİK DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

Ait Olma ve Onay Görme İhtiyacının Giderilmesi

Arkadaşlık, iki kişi arasında karşılıklı paylaşım, etkileşim, iletişim, eğlence gibi öğelerin yanı sıra duygusal bağları da içeren bir ilişkidir. Bu sebeple bireyin sosyal yaşamındaki en önemli etkileşim alanıdır.

İnsan toplum hayatında yaşaması gereken, temelde yalnızlığı istemeyen, yalnızlığı sevse bile ona mecbur olmayı sevmeyen bir sosyal varlıktır. R.M.Rilke’de çok çarpıcı biçimde ifade edilir yalnızlık ve bize yapabildikleri; “yalnızlık bizi büyütmeli, biz ona annelik etmek zorunda olmamalıyız.”

Kişi etrafında diğer insanlar olmadan sosyalleşemez ve gerek fiziksel gerekse psikolojik açıdan birçok alanda eksik gelişim gösterir. Arkadaşlık kurma becerisi diğer öğrenme faaliyetleri gibi ne kadar erken başlarsa o denli kolay gelişen bir beceridir. Sağlıklı bir ailenin bile çocuğuna arkadaş grubunun vereceği doyumu vermesi mümkün değildir. Aile ancak çocuğa uygun arkadaş ortamı hazırlayarak yardımcı olabilir. Gencin olumlu arkadaş ilişkisi kurmadan topluma açılması beklenemez. Bu bakımdan arkadaşlık ilişkileri toplumsal ilişkilere öncülük eder. Arkadaşlarca aranmak, beğenilmek ve benimsenmek benlik saygısının önemli bir koşuludur. Genç bu ilişkilerde, giderek zekâsıyla, spor ve sanat yetenekleriyle kendisini kanıtlar. Yardımlaşarak, paylaşarak, duygusal alışverişe girerek dostluk bağları kurar. Kendi kişiliğini sınar ve geliştirir. Çünkü arkadaş grubu, gence kendi kişiliğini yansıtan bir ayna olur, insanlarla iletişim kurma ve işbirliğine girme yolu ile toplumsal becerilerini geliştirir.

Bebeklik anından itibaren çocukların gelişiminde en önemli etken ailedir. Ailenin etkisi düşünüldüğünde anne-babanın birbirleriyle ve çocukla olan etkileşimi, aile büyükleriyle kurulan iletişim ve kardeşlik ilişkileri çocukların arkadaşlık ilişkilerine de yansır.

Çocuklarımızın kiminle arkadaşlık edeceği içinde bulunduğu gelişim dönemi özelliklerinden etkilenebilir. Bununla birlikte ailesine aşırı bağımlı, güvensiz bir çocuk okulda başarılı olabilir ama arkadaşlık kurmada yetersiz kalabilir. Aile içindeki ilişkiler arkadaşlık ilişkilerinde temel oluşturmakla beraber arkadaşlık ve akran ilişkilerinden çok daha farklı bir yapıdadır. Arkadaş grubuna giren çocuk ya da ergen, artık hem birey, hem de topluluğun eşit bir üyesidir. Kısaca genç, erişkin dünyasına adım atmaktadır. Arkadaşlık kurmak ve sürdürebilmek başlı başına bir başarı, ruh sağlığının bir ölçüsüdür.

Arkadaşsızlıktan yakınan ya da hiç arkadaş aramayan bir gencin önemli sorunları olduğu hiç duraksanmadan söylenebilir. Çünkü toplumsal yaşamda kendi kendine yetebilmek olanaklı değildir. Bu nedenle evinden çıkmayan, uğraşlarıyla zaman harcayan bir genç, evinden çıkmak zorunda kaldığında bocalar, uyumsuzluk belirtisi gösterir. Kendilerine göre kötü arkadaşları olmadığı ve dersinden başka bir şey düşünmediği için çocuğundan memnun aileler vardır. Aslında bu hiç te sevinilecek bir durum değildir.

Gençlerin ve çocukların bazen derslerinden ve öğrenim etkinliklerinden zaman alması pahasına akran grupları ile vakit geçirmeleri, sosyalleşmeleri ve arkadaşlığa yönelmeleri engellenmemelidir. Bazı aileler çocuklarının dışarıya çıkmamalarından ve arkadaş ilişkileri konusunda yoksunluk duymamalarından memnun gözükmektedir. Hatta çocuklarına ev ortamının yettiğini ve onların arkadaşa ihtiyaç duymadıklarını dile getirirler. Fakat bu durum bağımlı bir ilişkidir, zaman içinde arkadaş ilişkisine ve sosyal uyuma dönüşmeyebilir. Bu da çocuğun hayatı boyunca aşmakta zorlanacağı sıkıntının ilk belirtisidir aslında. Çünkü çocuğun yetişkinlik yıllarında kuracağı sağlıklı iş ilişkilerinden sağlıklı bir evliliğe kadar bütün ilişkileri, erken dönemlerdeki arkadaş edinme pratiği ile şekillenecektir. Çünkü yaşamın ilerleyen yıllarında kendisi dışındakilerle kuracağı sağlıklı ilişkiler, bireyin erken yaşantılarında insanları, yani diğerlerini ne kadar sağlıklı algıladığı ve ben-öteki sınırını ne kadar iyi çizebildiği ile doğru orantılıdır.

Arkadaşlık ilişkileri dönemsel olarak farklılık göstermektedir. Bu dönemsel farklılıkları iyi okuyabilmek ve yorumlayabilmek çocukların aile arkadaş dengesini daha rahat kurmasını sağlayacaktır.

Okul öncesi dönemde arkadaşlık ilişkilerinde paylaşma, yardımlaşma gibi olumlu davranışlar hâkimdir. Çocuk oyuncakları paylaşma ve oyun oynama ihtiyacı içinde olduğundan çok sık arkadaş değiştirir.

İlköğretim yıllarında görülen gruplar daha çok oyun arkadaşlıklarıyla sınırlıdır. Bu grupların bir özelliği de sadece kızlardan ve ya sadece erkeklerden oluşmasıdır. Okul çağının başlamasıyla birlikte grup arkadaşlıkları önem kazanmaya başlar ve daha çok grup oyunları öğrenilir. Aynı sınıfta olmak, aynı servisle gidip gelmek, aynı yerde oturmak arkadaşlık etmek için yeterli sebepken yaş ilerledikçe seçilecek arkadaşın kişilik özellikleri de önem kazanmaya başlar. Bu dönemde çocuklar arasında yaşanan sıkıntılar çabuk çözülür. İlköğretimin sonlarına doğru arkadaş sayısı azalır, ilişkinin yoğunluğu artar.

Ergenlik döneminin başlamasıyla birlikte arkadaş seçiminde dürüstlük, iyi niyet, içtenlik, yardımseverlik, güvenirlik gibi kişilik özellikleri önem kazanmaya başlar. Bu dönemde gençler kendileri ile benzer özellikleri, alışkanlıkları, değerleri taşıyan yaşıtlarıyla arkadaşlık ederler. Karşı cinse olan ilgi artar, karşı cinsin beğenisini kazanan genç karşı cinsle olumlu ilişkiler kurmaya yönelir. Arkadaşları aileden daha önemlidir ve karar almasında etkilidir. Bu dönemde arkadaşlık ilişkileri daha çok bir gruba dahil olma, o grubun bir üyesi olma şeklinde yapılanır. Gruplar gençlerin rast gele bir araya geldikleri topluluklar değildirler, onları bir arada tutan ortak özellikler vardır. Her genç istediği gruba kolayca giremez, çünkü grubun yazılı olmayan kuralları vardır. Bir grup; lideri ve üyeleri olan bir birliktir. Küme içinde bir dayanışma, birlik, işbölümü ve üyelerden ayrı beklentiler vardır. Kümeden çıkmak kolay kümeye girmek zordur. Ancak hiçbir genç çok önemli bir neden olmadan kümenin dışında kalmak ya da kümeden atılmak istemez çünkü bir gruba dâhil olmak bir saygınlık göstergesidir. Grup aynı zamanda gencin geldiği toplumsal sınıfın bir uzantısıdır. Ortak yönleri olanlar kümeleşirler, arkadaş grubunu oluştururlar.

ARKADAŞLIK İLİŞKİLİLERİ GELİŞTİRMEDE ANNE BABA İÇİN BAZI HATIRLATMALAR

Hangi dönemde olursa olsun çocuğun kurduğu arkadaşlık ilişkilerinde ve katıldığı arkadaş gruplarında kabul görmesi benlik algısını olumlu etkilemektedir. Çocukların arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kurabilmeleri için ailenin dikkat etmesi gereken noktalar …

  • Çocuklarınıza hangi durumlarda arkadaşlarından yardım isteyebileceğini öğretin.
  • Arkadaşlığın paylaşmayı gerektirdiğini anlatın.
  • Arkadaşları için gerektiğinde özverili davranması gerektiğini anlatın.
  • Arkadaşları tarafından davranışlarına yapılan eleştirirleri, kişiliğine yapılmış bir eleştiri gibi algılamamasını sağlayın
  • Öncelikle kendisinin iyi bir arkadaş olup olmadığını fark etmesini sağlayın.
  • Bir kaç arkadaş edinmek yerine, çevresindeki diğer bireylerin de varlığının farkına varmalarına yardımcı olun.
  • Arkadaşlık ilişkilerinde karşılıklı güvenin önemini vurgulatın.
  • Arkadaşlarıyla bir arada zaman geçirmesi için uygun ortamlar hazırlayın.
  • Arkadaşlık ilişkilerinde kullanabileceği teşekkür etmek, iltifat etmek, özür dilemek gibi temel sosyal becerileri öğretin.
  • Arkadaşlık ilişkilerinde yaşadığı sıkıntıyı dile getirdikleri zaman yorum yapmak yerine onu anlamaya çalışın.

Kübra Yılmaztürk
Klinik Psikolog